Nazik ve yetenekli bir terzi çırağı olan Hunter fakir bir çocukmuş. Birgün yolculuğa çıkmış ve büyük bir ormana girmiş. Ama bu ormanda yolu bilmediği için kaybolmuş. Gece olunca uzakta bir ışık görüp oraya doğru gitmiş.
Bu bölümde Amfiboid'le karşılaşıyoruz. Amfiboid Robot modu görünümü ile ve davranışı ile Dünya kurbağalarına benzer. Onların cildi, savunma mekanizması olarak onlara iyi hizmet eden diğer Cybertronları yakabilen güçlü bir asit salgılar.
Bir vamis, bir yokmus. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ormanlardan bir ormanda bir kurt yasiyormus. Bir zamanlar uludu mu dagi tasi inleten, gölgesini gören hayvanlara bile korku saçan bu kurt, yillar geçtikçe gücünden, kuvvetinden çok sey kaybetmis. Artik eskisi gibi "hoop" deyince av bulamiyormus. Hatta aç kaldigi günler bile oluyormus.
Maya sıcaktan bunalmıştır. Willy ile etrafa bakınca uzakta bir yangın olduğunu görür. Maya yangını çok merak ediyor fakat Willy bu yangından uzak durmalarını söyler. Philip ise onun bir yangın değil güneşin sıcak havayı titretmesiyle oluşan bir yanılgı olduğunu söyler.
Bumblebee güzel bir Transformers takımı oluşturdu – Otobotlar Strongarm, Sideswipe ve Grimlock, programcı robot Fixit, iki insan da onlara yardım ediyorlar, bir erkek çocuk Russell ve babası Denny Clay.
Koca Ayı ormanda kocaman siyah bir piyano bulur. Mutlu bir şekilde onu evine götürür, tamir eder ve akort eder ve müzik çalmaya başlar. Maşa bu sevimli müzik aletinden uzak kalamaz. Dünyaca ünlü bir piyanist olmaya karar verir ve Koca Ayı’dan kendisine piyano çalmayı öğretmesini ister.
Bir varmış bir yokmuş. Bir baba kurt ailesine yiyecek bulmak için ormanda avlanmaya çıkmış. Birden bir ses duymuş ve etrafına bakınmış. Çalıların arasında esmer küçücük bir insan yavrusu görmüş. Uzaktan olanları izleyen Kaplan Shere Kahn, kurdun bebeği götürdüğünü görünce çok sinirlenmiş.
Ormanın kenarında bir evde annesiyle birlikte yaşayan küçük bir kız varmış. Küçük kız ne zaman dışarı çıksa büyükannesinin onun için ördüğü kırmızı başlıklı bir pelerin giyermiş. O yüzden herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diye seslenirmiş.
Çok eski zamanlarda küçük bir kasabada Gebetto adında ihtiyar bir oyuncakçı yaşarmış. Tahtadan oyuncaklar yapıp satarak hayatını sürdürürmüş. İhtiyar oyuncakçının hayatta üzüldüğü tek şey, bir çocuğunun olmamasıymış.
Büyük kanat uçuş yapmak için hazırlanmıştır fakat piste bir sürü kuş konduğu için bir türlü kalkışa geçemez. Jet gelip ona yardım etmek ister fakat bir türlü kuşlar uçmak bilmez. Bu sırada Bello yanlarına gelir. Jet ondan yardım ister. Bello hayvanların dilinden anlayan bir uçaktır. Kuşlarla konuşup kendini takip etmelerini söyler.
Bir varmış bir yokmuş. Ormanda yaşayan bencil ve kurnaz bir tilki varmış. Bu tilki hep kurnazlık peşinde olduğu için ormandaki hayvanlar ona hiç güvenmiyormuş. Tilki ise arkadaşsız kalınca ormanın yanındaki bir mağaraya taşınmış ve orada yaşamı. Bir gün mağarasında tek başına yaşayan tilkiye soğuk ülkelerden göç eden bir leylek komşu olmuş.
Bir varmış bir yokmuş. Yaz mevsimi bütün güzelliği ile devam ederken ormanda yaşayan kuşlar, böcekler yaz mevsiminin tadını çıkarıyorlarmış. Tembellik yapıp şarkı söylemeyi çok seven çekirge için sıradan bir günmüş. Bir ağacın gölgesinde oturmuş topladığı bitki köklerini yiyor, keman çalıp şarkı söylüyormuş.
Bir varmış bir yokmuş. Ormanın içinde küçük bir kulübede anne ve yavru keçiler mutlu günler geçiriyormuş. Yavru keçiler çok şirinmiş. Anne, onlar çok sever ve onları ormandaki vahşi hayvanlardan korurmuş. Anne keçi ormana gidip yavrularına yiyecek aramaya giderken yavrularını yanına çağırmış ve onlara dikkatli olmalarını istemiş.
Ormanın birinde bir tavşan yaşarmış. Bu tavşan hoplaya zıplaya gezinir ormandaki tüm diğer hayvanlardan daha hızlı olduğunu söylermiş. Tavşan gerçekten de güçlü ayaklarıyla hızlı koşarmış. Diğer hayvanlar da tavşanın böyle böbürlenmesinden hoşlanmazlarmış ama yarışta hiç kimse onu geçemezmiş. Tavşanın her yerde "Ben en hızlıyım beni hiç kimse geçemez" demesi diğer hayvanları iyice rahatsız etmiş.
Ormanın birinde küçük, cılız bir fare yaşarmış. Ormanda yaşayan tilkiden, kurttan hatta kendisinden daha küçük hayvanlardan bile çok korkarmış. Hafif bir rüzgarda bir ağacın çatırdasa korkusundan kaçacak delik ararmış. Ormandaki diğer küçük hayvanlar onunla dalga geçermiş.
Uzak diyarlarda bir ormanda fil ailesi yaşarmış. Bu ailenin en küçük üyesi olan yavru fil çok yaramaz ve çok inatçıymış. Bir gün anne ve babası gezmeye giderken onu da çağırmışlar ama yavru fil gezmek istemiyormuş. Ailesi inatçı küçük fili yalnız bırakıp dolaşmaya çıkmış.
Koca Ayı güneşli ve güzel bir günde balık tutmaya gitmek için hazırlıklar yapmaya başlar. Ormanda biraz ilerledikten sonra Maşa`yı görür.
Onu yakalamak isteyen kaplanla dalga geçmesiyle başlar. Uzun Kuyruk ormanda yürürken bir tuzak kurulmuş olduğunu farkeder. Bunu fırsat bilen kahramanımız kaplanı tuzağa doğru çeker ve tuzak ağ ile birlikte kaplanı yakalar, nehirin üzerine doğru sarkıtır.
Kahramanlarımız sessiz bir ormanda dinlenmeye karar verdiler. Biraz oturup dinlendikten sonra Pikachu buradan hızlıca uzaklaşır. Ash ve arkadaşları Pikachu'yu kovalar ve vahşi Pikachu'ların olduğu bir yere doğru giderler. Etraftaki Pikachu'lar önce Ash'in Pikachu'suna karşı biraz yabancılık çekseler de daha sonra gruplarına onu alırlar.
Ash ve arkadaşları ünlü Fuchsia spor salonunu aramaktadırlar. Fakat derin bir ormanın ortasında kaybolmuşlardır. Bir köşede dinlendikten sonra spor salonunu bulmak için yol alırlar. İlerlediklerinde bir büyük ev karşılarına çıkar. Ev içerisinde yenir macera ile karşılaşacaklar.
Ash'in Pokemon macerası için evinden çıkması aylar olmuştu. Ash ve arkadaşları bir harita aracılığıyla yollarını bulmak isterler fakat ellerindeki harita biraz karışık görünmektedir. Kahramanlarımız ilerlerken bir büyük patlama olur. Aynı anda Roket Takımı da o ormanda bulunur. Patlamanın merkezine giden Ash ve arkadaşları nasıl bir maceraya ile karşılaşacaklar.
Ash'in yine yolunu kaybettirdiklerini düşünen arkadaşları ormanda kaybolduklarını düşünürler. Ne yapacaklarını bilmeden ilerlerken Ash'in kazandığı rozetler arkadaşları arasında tartışmaya neden olmaktadır. Fakat bu tartışmayı Brock keserek daha fazla Pokemon eğitmesini söyler. Bu esnada Ash ormandan çıkarak muhteşem bir kumsala sahip bir yere kavuşur. Karşısına Krabby adında bir yengeç Pokemon çıkar.
Genç kahramanımız Ash, arkadaşlarını ormanın derinliklerine doğru götürüyordu. Bir pusulası olmadığı için onu içgüdüleri yönlendiriyordu. Ash, ilerlediği güzergah için çok iyimser olduğunu arkadaşlarına söyler. Fakat arkadaşları kendilerinin kaybolduklarını iddia eder. Tesadüfen karşılarına bir Pokemon çıkar.
Ormanda ilerleyen Ash, tırtıl bir Pokemon'a rastlar. Pidgeotto ile o tırtılı elde etmek isteyen Ash ve Misty'nin karşısına bir samuray çıkar. Bakalım bu samuray ile nasıl bir mücadele içine girecektir.
Ash, karanlık bir ormanda Caterpie adlı bir Pokemon'u keşfeder. İlk Pokemon'u olması için elinden geleni yapar. İlk Pokemon sevincini birlikte izleyelim.