Ekip Mısır'daydı ve altın piramidin hikayesini anlatan hiyeroglifleri okuyordu. Piramidin içinde, hiyeroglif resimlerin dans etmesini ve mutlu olmasını sağlayan müzik notaları olduğu söyleniyor
Elf Diyarı'nda üç küçük Elf iyilik perisi olmak için son hazırlıklarını yapmış insanların dünyasına yolculuğa çıkmışlar. Dünyaya geldiklerinde insanlara yardım edip onları mutlu etmek istemektedir.
Bir zamanlar tüm şehri tepeden gören bir yerde Mutlu Prens'in heykeli duruyormuş. Bu heykel baştan aşağıya altın kaplıymış. Kılıcının kabzasını kocaman kırmızı bir yakut süslüyormuş. Prensin gözleri ise yemyeşil parlayan iki zümrüt taştan yapılmış. Mutlu Prens heykeli şehrin her yerinden görünüyor ve halka umut ve mutluluk veriyormuş.
Ben bir elma kurduyum. Kıvrıla kıvrıla gezerim. Nerde bir elma görsem. Dayanmaz hemen yerim. Dalda duran elmayım. Olgunlaştım sormayın. İçime yaramaz kurt düştü. Kuşlar başıma üşüştü.
Bir gün, Shaun ve arkadaşları pizza servis elemanının ortaya çıktığını görürler. Herkes çok acıkmış durumdadır. Hepsi pizza yemeyi çok istemektedir fakat bir türlü pizzayı alamamaktadırlar. Shaun, Korkuluk'un kıyafetlerine bürünüyor ve otobüste Red Saucier'e gidiyor. Yaşlı bir kadın tarafından boğulduktan sonra, pizza evine gidip kurbağa ödüyor ve pizza alıyor. Shaun ve diğer arkadaşları çok mutlu oluyor.
Pingu'nun babası postanede çalışıyor. Babası, Pingu'nun postayı teslim etmesi için yardımcı olmasını ister. Bu süreçte, gönderinin farklı insanlar için ne anlama geldiğini ve haberlerin mutlu ve üzgün olabileceğini öğrenir.
Peter köye gelir ve keçilerin su içeceği bir yerde durur. Köy sakinleri Peter'in arkadaşı Heidi'yi çok merak ettiklerinden Peter'e onu neden getirmeğini sorar. Peter ise Heidi'nin orada mutlu olduğunu ve bu yüzden oradan gelmediğini söyler. Köy sakinleri bu durum karşısında çok şaşırır. Çünkü Heidi'nin dedesini çok huysuz olarak bilmektedirler.
Koca Ayı ormanda kocaman siyah bir piyano bulur. Mutlu bir şekilde onu evine götürür, tamir eder ve akort eder ve müzik çalmaya başlar. Maşa bu sevimli müzik aletinden uzak kalamaz. Dünyaca ünlü bir piyanist olmaya karar verir ve Koca Ayı’dan kendisine piyano çalmayı öğretmesini ister.
Koca Ayı evinde oyuncak uçakla mutlu bir şekilde oynarken dışarıda birden Maşa'yı görür. Hemen saklanma teleşıyla şömineye girmeye çalışır fakat birden hapşurur. Hapşurduğu anda Maşa, Koca Ayı'yı tedavi etmeye başlar. Maşa, Koca Ayı'ya hasta olduğu için çok iyi şekilde bakar.
O sabah Donnie yaptığı füzeyi arkadaşları Jett ve Dizzy'e gösterirken hava kontrolden Cimbo Jett'i çağırır. Jett heyecanla bu sabah nereye gideceğim diye sorar. Cimbo Rusya'nın başkenti olan Moskova'da yaşayan Yuri'nin siparişi olduğunu, Yuri'nin bir sirkte çalıştığını söyler. Bunu duyan Jett iyice heyecanlanır.
Bir varmış bir yokmuş. Ormanın içinde küçük bir kulübede anne ve yavru keçiler mutlu günler geçiriyormuş. Yavru keçiler çok şirinmiş. Anne, onlar çok sever ve onları ormandaki vahşi hayvanlardan korurmuş. Anne keçi ormana gidip yavrularına yiyecek aramaya giderken yavrularını yanına çağırmış ve onlara dikkatli olmalarını istemiş.
Bir varmış bir yokmuş. Ülkenin birinde çok güzel bir saray varmış. Bu sarayda güzeller güzeli bir kraliçe yaşarmış. Mutlu olabilmek için tek dileği varmış, güzel bir kız çocuğu sahibi olmak. Bir kış günü kraliçe dikiş dikerken parmağına iğne batmış. Hemen bir dilek dilemiş.
Pepee, diğer arkadaşlarıyla biraz koştuktan sonra yorulur. Yorgunluklarını unutmak için mutlu bir an düşünürler. Düşledikleri mutlu anları izleyelim.