Heidi 6 aydır dedesinin yanında kalıyordu. Bu üç ay içinde soluk yüzlü kız canlanıp maceraperest biri oluvermişti. Heidi; keçi sağabiliyor, parmaklarıyla ıslık çalabiliyordu. Tepede inek sağarken birden rüzgar bastırır. Ve artık kış başlayacaktır. Peter, Heidi'nin bu duruma alışması gerektiğini söyler.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken su eski evin içinde. Ben diyeyim su ülkede, siz deyin bu ülkede bir adam yasarmis. Ama ne yasadigina sükreder, ne günesten, ne yagmurdan sevinirmis. Agzindan bir gün güzel bir söz isitmemis kimsecikler.
Ay dede ay dede senin evin nerede. Hep yakın ol bize yıldız kalsın geride. Her gece gökyüzü kapkaranlık oluyor. Dağlara kırlara bir sessizlik doluyor
Kasabadaki çocuklar sokaklarda oynuyor Peter ise keçileri alıp dağlara doğru gidiyor. Kasabadan birisi ihtiyara mektup yollamak ister ve mektubu Peter'e verir. Fakat Peter'e bu mektubu hiç açmamasını söyler. Bir yandan Heidi ise dedesinin yanında cikcik ile eğlenmektedir. Cikcik'e uçmayı öğretmek istemektedir. Biraz zaman geçtik sonra Peter gelir.
Peter köye gelir ve keçilerin su içeceği bir yerde durur. Köy sakinleri Peter'in arkadaşı Heidi'yi çok merak ettiklerinden Peter'e onu neden getirmeğini sorar. Peter ise Heidi'nin orada mutlu olduğunu ve bu yüzden oradan gelmediğini söyler. Köy sakinleri bu durum karşısında çok şaşırır. Çünkü Heidi'nin dedesini çok huysuz olarak bilmektedirler.
Bir zamanlar Heidi adında bir kız yaşarmış. Anne ve babasını bebekken kaybetmiş olan Heidi'nin teyzesi artık ona daha fazla bakamayacağına karar vermiş. Bu yüzden küçük kızı dedesinin dağdaki kulübesine götürmüş.
Heidi sabahın köründe sokakta Dete teyzesini beklemektedir. Sokaktan geçen bir atlı onları gidecekleri bir yere kadar götürür. Dete teyzesi Frankurt'ta iş bulduğu için Heidi'yi büyükbabasına götürüp artık onun yanında kalmasını sağlayacaktır.
O sabah Donnie yaptığı füzeyi arkadaşları Jett ve Dizzy'e gösterirken hava kontrolden Cimbo Jett'i çağırır. Jett heyecanla bu sabah nereye gideceğim diye sorar. Cimbo Rusya'nın başkenti olan Moskova'da yaşayan Yuri'nin siparişi olduğunu, Yuri'nin bir sirkte çalıştığını söyler. Bunu duyan Jett iyice heyecanlanır.
Niloya duvarda duran kemençeyi çalmak ister. Ama bu işte henüz çok acemidir. Önce annesi, sonra Mete, sonra abisi bu bozuk keman sesine dayanamaz. Sonunda köydeki kuşlar dahi kaçmak ister. Dedesi Niloya’ya kemençe çalmayı öğretmeye karar verir. Ama bu epey zor bir iştir.
Unuttuğu şeyin ne olduğunu bir türlü hatırlayamayan Peyami Dede'ye yardımcı olmaya çalışan Şakir, ona önceki günün birebir aynısını yaşatmaya çalışır.
Niloya bayram elbisesini giyip ailesine gösterir. Anne ve babası çok güzel olduğunu söyler ve dedesi ile nenesinin bayramını kutlamasını ister. Dedesi ve nenesi de Niloya'ya çeşitli hediyeler verir. Bu durum Niloya'nın hoşuna gidince Tosbik'e "Hadi sen de benim elimi öp" der.